Değerli Sanat Dostlarım sizlerden ayrı kaldığım ( yazı dilinde ayrı ama ruhen sizlerleydim) süreç içerisinde; Sanatımı özgürce yaşayıp/üretip/ yansıtabildiğim sürece nefes aldığımı hissedip Sanatla çoğalabiliyorum.
''Her gün bilgilerle donatarak özgürlüğe gidişimizi sağlayan düşüncelerimizin, kanatlarını parlatmalıyız ki özgürce uçabilelim. Düşüncelerimize, yüreğimize, eylemlerimize ve adımlarımıza kanat takabilelim. Hazinemizi korumak, muhafaza edebilmek adına özgürlüğümüz, özgürlüklerin teminatı ve habercisi olmalıdır. Dostlarımın kanatları ile kanat çırparak nice özgür düşünen yüreklere/ yarınlara doğru…''
Sanatı gerçek anlamı, duygusu ve ifadesiyle duruşunda taşıyarak içine sindiren bir sanatçı olarak bir an olsun ayrı kalamadığım sanatımla nefes alıyor bugün yaşamıma bir güzellik kattım diyorum.
Sanatımın icrasında da özgürlüğümü kelebek kanatları kadar narin zarafetle korurken, üzerine gölge düşmesine, hırpalanmasına, örselenmesine müsaade etmiyorum. Eğer özgürlüğümden bir nokta kadar taviz verirsem o nokta büyüyerek tarif olunmaz ve telafisi mümkün olmayan kocaman bir gediğe dönüşür.
Siz değerli sanatçı dostlarımın, sanat sever dostlarımın, sanatın kapsadığı alanlarda çalışmalar yapan, ürünler veren; Ressam, Şair, Heykeltraş, Müzisyen, Bestekar, Şarkı yorumcusu… Vb gibi sanata gönül vermiş sanat aşkıyla yoğrulan yüreklerin de aynı hassasiyetle özen gösterdiğine/ göstereceğine ve uygulamada da tutarlılıkla farkında/lığınızı/lığımızı ortaya koyacağınıza (mıza) inanıyorum.
Öncelikle kendimizi ruhen ve fikren özgür kılmalıyız ki baktığımız yüzlerde, yüreklerde de özgürlüğün izlerini görebilelim, olduğu gibi kabul edebilelim ve özgürlüğümüzü taşırken karşılıklı iletişimle, etkileşimle paylaşarak çoğalabilelim.
Devamında harici gelen özgürlük kısıtlayıcı, denetleyici, yönlendirici görüş, eylem ve hallere karşı çekincelere düşmeden tavrımızı ortaya koyabilelim.
Daha önce gündemimizden hiç eksik olmayan ve gün geçtikçe yoğunlaşan bu durumlar hususunda Anonim sözden yola çıkarak ‘’YASAKLASAK MI SAKLASAK, YA SAKLASAK MI YASAKLASAK YA DA YASAKLAMASAK MI SAKLASAK'' sözlerimle yaptığım göndermeyi de bu vesile ile sizlerle paylaşmak isterim.
Değerli Sanat dostlarım; ''Renklerimizle/ Renkliliklerimizle doğarken bir metre bez, giderken 4 metre bez ile çıplak gelip/çıplak gittiğimiz bu alemde; Barış/ Ahlak/ Erdem/ Vicdan/ Adalet/ İman/ Sevgi/ Saygı, Amel, Emel ve Özgürlükle yaşamak Düşünen varlıklar olarak bizlerin düsturu olmalıdır. Özde bir olduğumuzu unutmadan, şeklen kadın/ erkek olduğumuzu bilerek İnsan olabilmek, insan kalabilmek ümidimle yaşasın insanlık diyor, bir sonraki sayıda görüşmek üzere, Sanat aşkıyla selamlıyorum güzel bakan gönüllerinizi.’’
Perihan KOCA 27 Haziran 2016 Kadıköy
Perihankoca.com, Perihan_koca@hotmail.com, perihankoca9@gmail.com, facebook ve diğer
''AL GÜLÜM VER GÜLÜM GEÇİYOR ÖMRÜN''
Mutlu olmak için yorma kendini
Al gülüm ver gülüm geçti bu ömrün
İtiraz etmeden hep gülüp geçtin
Al gülüm ver gülüm geçiyor ömrün
Çakma bir adın var pek oturaklı
Oturduğun mülkün altın varaklı
Geçmişin var sanki yedi kuşaklı
Al gülüm ver gülüm geçiyor ömrün
Kefenin cebi yok hem de ütüsüz
Muhtelif seslerden pek bir görgüsüz
Geçmiyor bir günün dilde sövgüsüz
Al gülüm ver gülüm geçiyor ömrün
Kral çıplak der mi bir gün birisi
Çorap söküğüyle gelir gerisi
Kara mizah gibi olmuş kendisi
Al gülüm ver gülüm geçiyor ömrün
Perihan KOCA 13 Aralık 2015 Kadıköy