Facebook'ta Paylaş |
Kardelen Sanat Dergisi Dört yanlış bir Doğruyuhttps://issuu.com/yusufziyaleblebici/docs/mart/1?e=22443385%2F33797717PERİHAN KOCA SANATIN
RENKLERİYLE KARDELEN SANAT Değerli Sanat dostlarım;
Sanatın renkleriyle donanan ruhumuza merhabayla bu ayki renkliliğimizde sanatın
yüzlerinden bir renge değinmek isterim. Benim için Sanatın Cinsiyeti yoktur.
Sanatı ortaya koyanın da fiziksel ve duygusal cinsiyeti var ise de ruhen
cinsiyeti yoktur. '' Bir sanat eserini,
ürününü, çalışmasını beğenmek yapan ustasını, sanatçısını, yani üreten kişiyi
sevmek değildir. Ne bakan yürekler ne de ürün ortaya koyan yürekler
beğenilerde sevgi tezahürlerini üzerine
alınmamalıdır. Bilinmelidir ki SANAT AŞKIDIR söyleten, baktıran, yazdıran,
yaptıran. SANATA BAKMA SANATIMIZI, GÖRGÜMÜZÜ geliştirmek öncelikle kendi
kazancımız olacaktır. Can sıkan yaklaşımlarla
Sanat, Sanatçı, Sanatsever ÖRSELENMEMELİDİR. Sanatçı, Sanatçı adayı ya da ortaya koyduğu ürüne paralel
ismini alan ( Ressam, Şair, Ozan, Şarkı / Türkü Yorumcusu, Müzisyen, Yazar Vb...) kişi; Ortaya koyduğu
çalışmasında ( bu bir sanat eseri de olabileceği gibi vasat ya da vasatın
üstünde bir ürün de olabilir) maddi kazanç, beğenilme ya da anlaşılma kaygısı
taşımamalıdır. Görsel, işitsel ya da diğer alanlarda ortaya konan, göz önüne
serilerek izleyicisiyle buluşturulan bu çalışmalar, Sanat tarihinde yerini
alabilir, güncel de kalabilir, gündemden çabuk da düşebilir. Burada değinmek
istediğim husus ürünün akıbeti değil de ürünü ortaya koyan ile ürünün buluştuğu
( Yazılı, görsel, ya da karşılıklı iletişim) kişilerin iletişimidir. Bu iletişimlerde;
Karşılıklı etkileşimler olabilir. Etkileşimlerden kasıt ortaya konan ürünün
izleyicisiyle buluştuğu andır. Ürün ile ürüne yönelen kişiler arasında açığa
çıkan duygusal ve ruhsal tepkilerin temasında ortaya çıkan enerjiyi iyi okumak
gerekir. Çalışma sahibinin ve çalışmayla temasa geçen kişi ya da kişilerin
ısrarla dikkate almaları gereken husus bu iletişimlerin fiziki varlığa karşı
olan beğeni, sevgi ya da diğer hoşluklar olmadığıdır. İletişimden doğan bu
içsel yolculuklarda ürünü ortaya koyan kişinin cinsiyeti nötr bir sıfat
kazanırken, öne çıkan ürünün kendisidir. Değerli dostlarım sizlerinde bildiğini, sizlerle yazı
dilinin sesiyle konuşmanın verdiği güzellik ve paylaşımla sözlerimi süratle ve
özetle tamamlamaya çalışacağım. Bazen biz sanatçıların, sanatçı adaylarının ve
yukarıda açılımını yaptığım diğer meslek sahibi sanatın bir alanında olan
dostlarımızın ve yine ortaya konan çalışmalara yüreğiyle dokunan izleyicilerin
dalgınlığına, yanılgısına ya da anlık unutmuşluğuna ( kötü niyet, ya da ego
demek istemem) denk gelen incitici yaklaşımlar olabiliyor. Bu yaklaşımları
besleyen duruş, girişim, oluşum ya da hallerden uzak kalmalı, ısrarla kalanları
da önce eğitmeli, öğrenmiyorsa uzaklaştırmalıyız. Sanata,
sanatçıya, sanatsevere yapılacak en büyük haksızlık bu tür yaklaşımlar ve
fısıltılardır. Sanat Görgüsü, öngörüsü
ve ahlakı bunu gerektirir. Eğer Sanata Cinsiyet
ayrımını yansıtırsak, cehaletin karanlığına mahkum edeceğimiz aydınlık
yüzümüzü bir daha sanatın ışığına çevirmemiz yıllarımızı alacağı gibi toplumu,
Sanatı ve sanatçıyı beraberinde karanlığa sürükler. Tarihi süreçlerde birçok
alanda, bu veya benzeri durumların Cinsiyetle vurgulanması sonucu manevi
yıkımlar ve asrın gerisine düşüşler yaşanmıştır. Beğenilerin, sevgilerin, tercihlerin Kişi veya Kişilere
değil de ortaya konan çalışmalara olduğunu unutmadan, şekle takılmayıp ÖZe doğru yolculuğumuzda İnsan
olabilmek ve insan kalabilmek gayret, umut ve dileklerimle iyi ki varsınız. Ve,
iyi ki Sanatın ışığında sanatın rengiyle ulaştığım Sanata dönük yüreğinizin
rengiyle rengimi çoğalttınız. Saygı, sevgi ve
selamlarımla Sanat Aşkımızın daima gönülden sevgiyle/ renklerle/ renkliliklerle
kalmasını, çoğalmasını dilerim. PERİHAN KOCA 27.02.2016 Web: perihankoca.com , perihan_koca@hotmail.com
, instagram ve Facebook... |